📜 Şiir:
Gelmezmiş beklenen bir dileğin arkasında,
Bekleme beni.
Aranan bir sır varmış, sırrın içinde,
Arama beni.
Duygudan, kelimeden uzak bir yerdeyim,
Duyguyla, kelimeyle arama beni.
Ne senim, ne senden ayrı...
Biri, iki gören olur mu aynı?
Bütün yollar bir, bir bene bağlı;
Ben, ben diye arama gayrı.
Bütün sesler benden çıkar, ses benden ayrı;
Yolu yola bağladım, yol benden ayrı.
Kimi gül, kimi gonca; can, cana bağlı...
Ben, ben diye arama gayrı.
Hüneri olan bir adım gelsin;
Adım ne, kim nereden bilsin?
Gönülden gönüle köprüler kursun;
Ben, ben diye arama gayrı.
Ne ayrıyım, ne gayrı;
Birin birden olur mu saklı?
Kâinat kitabın, oku!
Bu yol, yol içinde saklı.
Çok kitap okurum, anlarım deme;
Ben yola çıktım, varırım deme;
Saraylarda, köşklerde bulurum deme...
Ummadığın yerdeyim, yıkık gönüllerdeyim.
Biri beni anlatıyorsa, bil ki uzaklaşıyorsun.
Bu bir yoldur diyorsa, bil ki kayboluyorsun.
Beni bulmak için aracı koyma
Ben, ben diye arama gayrı.
Biri, iki gören olur mu aynı?
🕊️ Tasavvufi Analiz ve
Anahtar Kavramlar
Bu şiir, özünde Vahdet-i Vücud (Varlığın Birliği)
ilkesini ve Fenâ (Yok Oluş) yolunu anlatmaktadır.
1. "Ben, Ben Diye Arama Gayrı" – Nefsi Aşma
Çağrısı
- Tasavvufun
Engeli: Hakikat yolundaki en büyük perde, kişinin kendi nefsidir
(egosu, küçük "ben"i). Şiirin dört kez tekrarlanan bu en güçlü
dizesi, arayanı kendi sınırlı benliğinden (Fenâ) sıyrılmaya ve Mutlak
Benlik'te erimeye çağırır.
- Amaç:
Arayan (kul) ile aranan (Hakk) arasındaki ayrımın bir yanılsama olduğunu
idrak etmektir. Kendi varlığını ortadan kaldırmadan, Bir'e ulaşılamaz.
2. "Biri, İki Gören Olur mu Aynı?" – Tevhid ve
Birlik
- Vahdet-i
Vücud: Bu dize, evrende görünen her şeyin tek bir Mutlak Varlığın
(Hakk) tecellisi olduğunu anlatır. Görünen çokluk (kesret) sadece
bir perdedir. Gerçeklik, ikilikte (dualitede) değil, Birlik'te
gizlidir.
- Ne
Senim, Ne Senden Ayrı: Bu, arayan ile aranan arasındaki ayrımın
kalktığı, aşkın idrak halidir.
3. "Ummadığın Yerdeyim, Yıkık Gönüllerdeyim" –
Gerçek Mekan
- Arayışın
Yeri: Hakikat, kitaplarda, saraylarda, dış dünyada aranamaz. Tevazu ve
saflıkla arınmış kalpte tecelli eder.
- Bu
ifade, "Kalbim mümin kulumun evidir" anlamındaki ilahi
sırra gönderme yapar. Kibirden ve dünyevi arzudan arınmış, pişmiş ve
olgunlaşmış "yıkık gönül" gerçek arayış yeridir.
4. "Bekleme Beni" – Terk ve Şimdiki An
- Dilek
ve Beklenti: Şiirin başlangıcı, bizi tüm dünyevi ve uhrevi
beklentilerden, hatta cennet arzusu gibi kişisel dileklerden bile
vazgeçmeye çağırır.
- Hakikat
Şu Anda: Mutlak varlık, bir hedefin, bir ödülün ya da gelecekteki bir
varış noktasının arkasında değildir; şu andadır. Bekleyişten
kurtulmak, Fenâ yolunun ilk adımıdır.
Şiir Üzerine Tefekkür: Kalbin Uyanışıyla Hakikate Yolculuk
Bu şiir, adeta bir dervişin gönül dilinden dökülen bir zikir; her dizesi, kalbi hakikate uyandıran bir çağlayan. Vahdet-i Vücud’un inceliklerini fısıldayan dizeler, bizi nefsimizin perdelerini aşarak Birlik’e ulaşmaya davet ediyor. Kalbin uyanışı, bu yolculuğun anahtarıdır; “ben”i bırakıp, O’nda uyanmaktır.
“Gelmezmiş beklenen bir dileğin arkasında, / Bekleme beni.”
Hakikat, gelecekte bir hedefte değil, şu andadır. Kalbin uyanışı, beklentilerden sıyrılıp, her nefeste O’nu hissetmektir. Hakikat, zaten burada; sadece kalbin gözlerini aç.
“Biri, iki gören olur mu aynı?”
Bu dize, tevhidden yankılanır. Kalbin uyanışı, “ben” ile “sen” ayrımını siler; her şeyin Bir olduğunu idrak eder. Her varlık, O’nun aynası; kalbin uyanışı, bu berrak aynada O’nu görmektir.
“Ummadığın yerdeyim, yıkık gönüllerdeyim.”
Hakikat, saraylarda değil, tevazunun kırık gönüllerinde saklıdır. Kalbin uyanışı, kibirden arınıp, kendi kırılganlıklarını kucaklamaktır. Yıkık gönül, O’nun evidir; burada hakikat parlar.
“Ben, ben diye arama gayrı.”
Bu nida, bir zikir gibi kalbi titreştir. Kalbin uyanışı, “ben”i bir yük olmaktan çıkarıp, O’nun nuruna kapı yapmaktır. “Ben” dediğimde, aslında O’nu kastederim; kalbin uyanışı, bu idraktir.
“Kâinat kitabın, oku!”
Evren, O’nun ayetleriyle dolu bir kitap. Kalbin uyanışı, her nefesi, her anı bir ayet gibi okumaktır. Her şeyde O’nu görmek, kalbin hakikate açılan kapısıdır.
“Biri beni anlatıyorsa, bil ki uzaklaşıyorsun.”
Hakikat, kelimelerle değil, kalbin sessiz bilgeliğinde bulunur. Kalbin uyanışı, aracıları bırakıp, doğrudan O’na yönelmektir. Hakikat, içindeki sessiz sestir.
🌿
Sonuç:
Bu şiir, kalbin uyanışıyla hakikate ulaşmayı fısıldar. Nefsin “ben” yanılsamasını aşarak, her şeyin Bir olduğu idrakine varırız. Kalbin uyanışı, yıkık gönüllerde O’nu bulmak, her anı O’nunla yaşamaktır. Bu yol, tevazuyla, teslimiyetle ve aşkla yürünür.
Yorumlar