Ana içeriğe atla

RÜYADAN UYANIŞ

**RÜYADAN UYANIŞ: DEĞİŞİMİN GERÇEĞİ VE ANIN BİLİNÇLENMESİ**



#### **1. Sabit Olmayan Zemin: Yaşamın Doğası**
Hiçbir şeyin sabit kalmadığı bir zeminde yaşam sürdürüyoruz. Az bir dikkatle bakıldığında, her an, her saniye, her salise bir değişim mevcudiyetini hissettirir. Bu değişim, evrenin ve yaşamın en temel gerçeğidir. Ancak çoğu insan, bu değişimi görmezden gelir veya ona karşı direnir.  

**"Sabit olmayan bir zemine sabit kalmayı beklemek, insanın en büyük yanılgısıdır."**  
Bu cümle, bize şunu hatırlatır: Hayat, sürekli akış halindedir. Geçmişte kalmaya çalışmak ya da gelecekteki bir hayale takılıp kalmak, bizi andaki gerçeklikten uzaklaştırır. Var olan tek gerçeklik, **şimdiki andır.** Dün, artık yoktur; yarın ise henüz gelmemiştir. Her şey, zihinde bir düşünceden ibarettir. Tek gerçek olan, şu anda yaşanan andır.

---

#### **2. Dikkat Alanı: Yaşam Çemberiniz**
Yaşam, dikkatinizi odakladığınız çerçevede cereyan eder. Eğer dikkatiniz dar bir alana odaklanmışsa, yaşam çemberiniz de sınırlı kalır. Ancak dikkatinizi genişlettiğinizde, yaşam çemberiniz de genişler.  

**"Dikkatiniz arttıkça, yaşam çemberiniz büyür."**  
Bu, farkındalığın gücünü vurgular. İnsanlar, genellikle geçmişteki solgunluklara takılıp kalır veya gelecek kaygılarıyla kendilerini adlandırırlar. Oysa, dikkatimizi şimdiki ana çevirdiğimizde, gerçek keşifler yapabiliriz.  

Keşfedilecek gerçekler bizi beklerken, biz hala dünün gölgesinde uyuyoruz. İşte burada, insanların çoğu "rüya görüyor" durumdadır. Gerçekliğe uyanmak için, yaşam okyanusuna küçük bir dikkat taşını atmak yeterlidir. Bu taş, etrafa yayılan çemberler gibi, bilincimizi genişletir ve değişimi daha net hissetmemizi sağlar.

---

#### **3. Rüya Gibi Bir Yaşam: Beden ve Zihin**
Beden sandığımız rüyada bir beden olarak yaşam çemberinin içinde hapsolmak, farkındalık eksikliğinin sonucudur. İnsanlar, kendilerini dünün anlamlarına göre tanımlamaya çalışırken, aslında o günden çoktan ayrılmışlardır.  

Az bir dikkat, sizi kendinize getirebilir. Kendinizi bugünden, şu andan hareketle tanımlamaya başladığınızda, rüyadan uyanmaya başlarsınız.  

**"İnsanlar, dikkat etmedikleri konularda uyuyor ve rüya görüyorlardır."**  
Bu rüya, yalnızca bir algı yanılgısı değildir. Beden ve zihin, sürekli değişen bir gerçekliğin parçasıyken, biz onları sabit ve kalıcı olarak algılarız. Ancak bu algı, bizi gerçeklikten uzaklaştırır.

---

#### **4. Değişimin Bilincinde Olmak**
Değişim, evrenin tek sabit gerçeğidir. Her şey yazılabilir, anlatılabilir, ancak bunu bire bir deneyimlemeniz gerekir. Dikkatinizi bu konuya yöneltmezseniz, yaşam çemberinizde mahkûm kalırsınız.  

**"Her şey yazılabilir, anlatılabilir, ama sizin bire bir deneyimlemeniz gerekir."**  
Bu cümle, teoriden pratiğe geçişin önemini vurgular. Değişimi anlamak için, onu kendi bilincinizde hissetmeniz gerekir. Sadece okumak veya dinlemek yetmez; yaşamın akışını kendi deneyimlerinizle keşfetmelisiniz.

---

#### **5. Kendi Merkezinizden Başlamak**
Uyanış yolculuğu, kendi merkezinizden başlar. Kendi iç dünyanızı keşfettiğinizde, sonsuz evrenlerin kapılarını aralarsınız. Bu evrenler, dışarıda değil, iç dünyanızdadır.  

**"İlk dikkat edeceğimiz olan, kendi merkezimizdir."**  
Kendinizi keşfettikçe, evrenin sırlarını daha net bir şekilde anlayabilirsiniz. Bu süreç, yalnızca bir iç gözlem değil, aynı zamanda bir dönüşümdür. Kendi merkezinizden başlayarak, rüyadan uyanış yolculuğuna adım atabilirsiniz.

---

### **Sonuç: Rüyadan Uyanış**
Rüyadan uyanmak, yalnızca bir metafor değildir. Bu, farkındalığın ve bilincin derinleşmesidir. Yaşam, sürekli değişen bir akıştır ve bu akışta sabit kalmayı beklemek, en büyük yanılgıdır.  

Unutmayalım: **"Var olan tek gerçek andır. Dün, artık yoktur; yarın ise henüz gelmemiştir. Tek gerçek olan, şu andır."**  

Rüyadan uyanmak için, dikkatinizi şimdiki ana odaklayın. Kendi merkezinizden başlayarak, yaşam çemberinizi genişletin. Sonsuz evrenler, sizi bekliyor.  

---

**Not:** Bu yazı, rüyadan uyanışın anlamını ve nasıl mümkün olduğunu ele alır. Farkındalık, dikkat ve içsel keşif, bu sürecin temel taşlarıdır. Rüyadan uyanmak, yalnızca bir felsefi kavram değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır.  

---

**-----------------------------**  
*(Bu çizgi, yazının sonunu simgelemektedir. Ancak rüyadan uyanış, asla bitmeyen bir süreçtir...)*

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AMAK-I HAYAL

Amak-ı Hayâl Yorumlu Özeti (1) Bölüm ..Kemal Gökdoğan SUNU: Kendi döneminin bilim, felsefe ve tasavvuf düzeyinin çok üstünde olan bu değerli eserin daha kolay okunup anlaşılması için farklı bir adaptasyon çalışması yaptık.Satırlarda, paragraflarda ve sayfada anlatılan her fikri açarak özetledik. Zamanınızdan tasarruf edebilmeniz amacıyla, edebi tasvirleri anlamı eksiltmeyecek şekilde ya özetledik ya da çıkardık. Tasavvufçuların anlatım tekniğinde bir harf, bir kelime, bir cümle veya bir kavram ile başlı başına bir kitap teşkil edecek kadar bir konuya kısaca işaret etmek özelliği vardır..Meselâ:Aynalı Baba’nın başına taktığı külah üzerindeki yapışık ayna parçaları;insanın Kâinatın merkezi olduğuna, tüm esmâ ve sıfatları beyninde cem edebileceğine,sonsuz ve sınırsız boyutların her birisinin beynimize iz düşümü olduğuna işaret vardır. Ayna ve teneke parçalarının parlaması, ışığı yansıtması mecazında insan bilincinin (nokta’nın ya da B’nin) holografik bir açılımla sonsuz sınırsız boyutla...

M.S. 2150 Thea Alexander - 1. Bölüm

Dün gece bir başka zamanda - bir başka yerde - bir başka bedende uyandım! Tatlı mavi bir gökyüzünün altında, küçücük bir çimenliğin ortasında yatıyordum. Çıplak bedenim ürperiyordu. Ne hoş bir özgürlük! Ayağa sıçradım, koşuyordum, hiç yorgunluk duymadan koşuyor, koşuyordum. Yine iki bacağım olduğunu fark edince gözlerim sevinç yaşlarıyla doldu. Dört yıl önce Vietnam' da yitirdiğim bacağım geri gelmişti. Bedenim sağlamdı, kusursuzdu, yara izlerim yok olmuştu! Düş mü görüyordum? Bir patika boyunca koşuyordum, birden önümde ışıltı saçan gerçek bir kadın belirdi. "Seni uzun süredir bekliyordum Jon Lake" dedi, "Adım Lea." Dile getiremediğim düşüncelerimi yanıtlayarak "İki Jon Lake var" diye açıkladı, "biri 1976'da uyuyor, diğeri burada M.S. 2150 yılı diyebileceğin bir zamanda bu kadar hoşlandığın bir bedenle -senin o eşsiz elektronik varlığını, yani gerçek 'sen'i barındıran astral ya da ruhsal bedeninle yanımda duruyor." "Burada k...

ÖZGÜR DÜNYA GERÇEĞİ ECHELON nedir?

      ECHELON, 5 devletin (ABD, Ingiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zellanda) istihbarat örgütlerinin dünya üzerindeki iletisim sistemlerini denetlemekiçin kurdukları ortak projenin kod adidir. ECHELON projesinin temelleri  1947'deki UKUSA anlasmasıyla atılmıs, ve 1971'de hayata geçmesinden günümüze dek kapsamını ve kullandıgı teknolojileri sürekli genisletmistir. Liderligini ABD Milli Güvenlik Dairesi NSA'in yaptıgı ECHELON'un bugün telefon görüsmeleri, emailler, internet baglantilari, uydu haberlesmeleri gibi akla gelebilecek tüm modern iletisim sistemlerini büyük oranda denetledigine inanılmaktadır.                                                        ECHELON nasıl çalısır?...